Türkiye’de Elektrikli Araç Pazarında Büyük Sıçrama

Türkiye elektrikli araç pazarında 2025’in ilk yarısı rekorlarla geçti. Satışlar geçen yılın aynı dönemindeki 35 bin 600 seviyesinden 85 bin 894 adede çıkarak neredeyse üç katına ulaştı. Haziran ayında ise 25 bin 646 satışla aylık bazda tarihi zirve görüldü ve elektrikli araçların pazar payı %27,4 oldu. Bu oran, Avrupa ortalamasının %15,6 seviyesinde seyrettiği bir dönemde Türkiye’yi kıtanın 4. büyük elektrikli araç pazarı konumuna taşıdı.

🔢 Altyapının Nabzı

Sadece satışlar değil, şarj altyapısı da hızla büyüyor. Temmuz itibarıyla Türkiye’de toplam şarj soketi sayısı 32 bin 682’ye ulaştı. Bunun 18 bin 888’i AC, 13 bin 794’ü DC tipinde. Bir yıl öncesine göre %55’lik artış, özellikle hızlı şarj istasyonlarının çoğalmasıyla uzun yol güvenini artırıyor. Ancak tüketici tarafında hâlâ en kritik soru şu: “Yakınımda hızlı şarj var mı?”

📊 Büyümenin Arkasındaki Faktörler

• ÖTV beklentisi ve düzenlemeler

• Togg, Tesla, BYD gibi farklı markaların rekabeti

• Çeşitlenen modeller

• 0 faizli kredi ve uzun vadeli taksit gibi finansman kampanyaları

Bütün bu unsurlar, elektrikli araç tercihini yalnızca ekonomik bir karar olmaktan çıkarıp çevreye duyarlı bir yaşam tarzına dönüştürüyor. Artık EV sahibi olmak, sürdürülebilirlik söyleminin bir parçası.

🔎 Büyütecimize Takılanlar

Haziran ayında yakalanan rekor pazar payı, tüketicinin fırsat dönemlerine nasıl duyarlı olduğunu net biçimde gösterdi. Altyapıdaki artışa rağmen algı yönetimi çok daha hızlı ilerlemeli; markaların şehir şehir şarj yoğunluklarını öne çıkaran iletişimler yapması bu noktada fark yaratabilir.

Kısa vadede cazip finansman dili tüketiciyi cezbediyor. Ancak uzun vadede yazılım güncellemeleri, bağlantılı servisler ve garanti güveni rekabetin yeni sahnesi olacak. Türkiye’nin Avrupa’da 4. sıraya yükselmesi ise global markalara güçlü bir mesaj veriyor: Türkiye artık sadece tüketici değil, “ilk lansman pazarı” adayı.